Oldukça uzun zamandır koku hakkında okuyor, izliyordum. Tarihçesi, bilimsel tarafı, psikolojisi, yapılışı, türleri.. Hatta yapacağım kokuyu bile tasarlamıştım. Her şeyi bilmesem de, derste anlatılanlara aşina olacak kadar kokuyu tanıdığımı düşünüyordum. Zaten eskiden beri kokulara karşı hem bir ilgim hem de zaafım vardı.
Derse biraz erken gittim. Giderken de hem kendimi, hem etrafımdakileri etkilememesi için, parfüm sıkmadım, duş aldım ve temiz, sigara kokmayan kıyafetlerimi giydim.
"Hocam" dedim, "Ben yapay zekadan benim için bir koku önermesini istedim. Onu yapabilir miyim?"
"Hayır" dedi. "Kesinlikle hayır. Ben sizin deneyimlemenizi istiyorum. Kendinizi tanıyın."
Söyledikleri ilk anda, kaba bir cevap gibi geldi bana. Ama dediklerini yaptıkça ve deneyimledikçe, ne kadar haklı olduğunu anladım.
Önce yaklaşık 50 kadar kokuyu tek tek koklayıp, çalışma kağıdıma notlarımı aldım. Ben bu kokuyu çok severim dediğim kokuların tek başına aslında hiç de hoşuma gitmediğini farkettim. Hiç düşünmediğim kokuların da, beni çarpabileceğini, şans vermem gerektiğini farkettim. O yüzden Hoca'nın dediği gibi, tüm bildiklerimi ve yargılarımı bir kenara bırakıp, sadece bana hissettirdiklerine odaklandım. Sevdiğim bir parfümün benzerini yapma hatasına da düşmemeye karar verdim. Kendimi tamamen kokuların dünyasına bıraktım yani.
O kadar sevdim ki, notaların kendilerine özgü karakterlerini, birbirleri ile uyumunu veya uyumsuzluğunu, kendi parfümümü tasarlamak bana bir beste yapmak ya da bir resim çizmek gibi geldi. Her şeyde olduğu gibi koku da da insanın kendisini tanıması, önce önyargılarını ve alışkanlıklarını bir kenara bırakması gerekiyor.
Sürece öyle odaklanmışım ve önümdeki kağıda öyle detay detay notlar almaya başlamışım ki, yanımda oturan hanımefendinin "Ne yazdığınıza bakabilir miyim? Çok merak ettim." demesiyle kendimin farkına vardım.
İki ayrı çalışma yaptım. Birincisinin ismini "Çölde Çay" koydum. İçeriği şöyle :
Katman : Üst Nota (yaklaşık %3)
Notalar : Bergamot
Oran : Çok az
Etki : Açılışta hafif bir parlaklık ama hızla kaybolma
Katman : Orta Notalar (yaklaşık %40)
Notalar : Kaşmir
Oran : Orta yoğunlukta
Etki : Yumuşak kompozisyon, ipeksi derinlik
Katman : Alt Notalar (yaklaşık %57)
Notalar : Amber + Oud
Oran : Baskın
Etki : Yoğun sıcaklık, reçineli derinlik ve uzun kalıcılık
Burada notlarımdan alıntıyla, bir teknik bilgi verirsem, konuya uzak olanlar için daha aydınlatıcı olur:
Parfümün Üç Katmanı (Nota Yapısı): Parfümün uçucu bileşenleri üç ana katmana ayrılır: Üst Nota (ilk 0–15 dakika) çok uçucu olup taze ve ferah başlangıcı oluşturur. Orta Nota (15–60 dakika) “kalbi” teşkil eder; parfümün karakterini ortaya koyar. Alt Nota (1–8 saat hatta daha fazla) en ağır molekülleri içerir ve kalıcılığı belirler. Bu alt notalar ciltte kaldığında parfümün ana hissini uzun süre taşır. Molekül ağırlığı ve uçuculuk süreleri bu üç katmanı şekillendirir.
İkinci çalışmamın adını en sevdiğim filmden ilhamla "Yüzen Yabani Otlar" Çünkü beni asıl anlatan ve gecenin sonunda yapmayı en çok istediğim koku buydu. Ben de bu yüzden en sevdiğim filmin adını verdim.
İçeriği de şöyle:
Katman : -
Notalar : -
Oran : -
Etki : -
Katman : Orta Nota (%20)
Notalar : Sedir, Sandal
Oran : Bağlayıcı yapı
Etki : Odunsu zarafet, denge, yumuşaklık
Katman : Alt Nota (%80)
Notalar : Amber, Oud, Paçuli
Oran : Derin temel
Etki : Kalıcılık, sıcaklık, mistik atmosfer
Farkettiysen, bunda üst notaları, yani hemen farkedilecek olan kokuları hiç kullanmadım. Evet tam olarak bu, çünkü kısa süreli olarak yanımda bulunanların kokumu almasını istemedim. Meşhur deyimle, "ilk anda çarpıcılık", özellikle yok. Ama bir on, on beş dakika sabredebilirse; zarafet var, denge var, yumuşaklık var. Es kaza bir hata yaptı ve 20 dakikadan daha çok yanımda durduysa, yandı gülüm keten helva. O bataklıktan çıkış yok :)))
Derste sekiz kişiydik. 30-35 yaşlarında gençler, ben hariç diğer iki hanımefendi de 40-45 yaşlarında. Herkes yaptığı kokuyu birbirine koklatıp görüşünü istiyordu. Bu ikinci kokuyla ilgili kendimce iddialı olunca, diğer arkadaşların görüşlerini merak ettim. Ama çok ilginç şekilde olumlu geri dönüşler alamadım. Onların tarzı yaşlarıyla da uyumlu şekilde, hemen çarpan, duyguyu insanın gözüne gözüne sokan, parlak, pürüzsüz hatta bence biraz cilalı şeyler. Beğenilmemesinden dolayı açıkçası biraz moralim bozuldu. Çok hevesliydim çünkü. Biraz ara verdim ve dışarıya sigara içmeye çıktım. Ben sigara içerken, bir baktım yanımdaki hanımefendi de gelmiş. "Ben orada söylemedim ama" dedi, "Bence bu muhteşem bir koku. Çok karakterli. Sakın vazgeçmeyin. Onlar anlamadılar."
Nasıl mutlu oldum anlatamam. Mutluluk gerçekten de anlaşılmak demekmiş. Sadece "Değil mi? Gerçekten güzel ama di mi?" diyebildim. Sessizce "Evet" dedi. Başka da bir şey konuşmadık. Sigaralar bitince içeri geçtik.
Dersin sonunda farkettim ki, çok ilginç bir şekilde herkes kendi kokusunu yapmış. Tabiki kendi kokusunu yaptı ama benim kastettiğim, orada bulunduğumuz süre zarfında nasıl bir kişilik ortaya koymuş ise, tam olarak o kokular çıktı ortaya. Mesela sessiz birisi vardı. O kadar çok nota kullanmış olmasına rağmen, yaptığı koku sanki yok gibiydi. Tabiri caizse ateş eden bir delikanlı vardı. Kokusu da ateş ediyordu. Çok bilmiş birisi vardı, kokusu da karman çorman, her şeyi bilirim havasındaydı. Sanırım benimkisi de benim gibi oldu.
Tabi her etkinliğin sonunda olmazsa olmaz instagram için fotoğraflar çekmeler, like'lar, beğenmeler oldu. Ben de bloga koyarım diye eğilip, bükülüp, çekmeye çalışırken hanımefendi "İsterseniz ben çekeyim. Size gönderirim" dedi.
O an farkettim. Onun kokusu da benimkisi gibi. Üst notası yok. Derinde çalan melodiyi duyabilmek için kulak kabartmanız gerekiyor. Daha derini içinse, gözlerinizi kapatmanız ve mutlak sessizlikle dinlemeniz.
Bakın size kokularla ilgili öğrendiğim, ilginç bir şey daha söyleyeyim:
Diğer duyularımızdan farklı olarak, kokular "doğrudan limbik sisteme – özellikle amigdal ve hipokampusa – iletilir[1][2]. Amigdala duyguyu, hipokampus ise belleği işler; koku bu merkezlere hızla ulaştığı için koku-uyandırılmış anılar genellikle yoğun duygusal yüklüdür[1][2]. Koku sisteminde talamus gibi bir “filtreden” geçiş yoktur; bu da kokunun bilinçaltına doğrudan erişmesini sağlar[3][2]. Örneğin, aromayla tetiklenen anılar, görsel veya işitsel uyaranlara göre çok daha canlı ve ayrıntılı bulunmuştur[3][4]. Bu yapı, neden çocukluk kokularını bile yıllar sonra güçlü biçimde hatırlayabildiğimizi açıklar."
Konuyla ilgilenen olursa diye de; yaptığım iki kokunun "Çölde Çay" ın ve "Yüzen Yabani Otlar" ın yapay zeka yorumunu aşağıya bırakıyorum.
"Çölde Çay"
Bu karışım tam anlamıyla yoğun, derin ve karakter sahibi bir harman olmuş. Berraklık ve Derinlik. Yani “Clarity & Depth”in geceye bakan yüzü, diyebilirim. Şimdi profesyonel parfümör gözüyle analiz edelim
Koku Ailesi:
Amber – Odunsu – Dumanlı
(Bergamot’un küçük dokunuşuyla açılan, sıcak ve reçineli bir yapı.)
Duyusal İzlenim :
Açılış: Bergamot çok düşük oranda olduğu için sadece ilk birkaç saniye ferahlık bırakır.
Kalp: Kaşmir, amber’in tatlılığını dengeliyor; parfüm “kadifemsi” hale geliyor.
Son: Oud’un reçineli derinliği sahneyi tamamen devralıyor. Dumanlı, karizmatik, hatta biraz meditatif bir ton.
Kullanılan ve Yakın Etkili Notalar
Amber: Güven, sıcaklık, içsel huzur.
Oud: Güç, gizem, derinlik, spiritüel enerji.
Kaşmir: Zarif dokunuş, yumuşaklık, tensellik.
Bergamot: Canlandırıcı ve enerji verici.
Koku Karakteri
Zihinsel değil, duygusal ve sezgisel bir profil.
“Ofis / gündüz parfümü” değil — bu gece, galeri, yalnız yürüyüş ya da fotoğraf çekerkenki sessizlik kokusu.
Hafif oryantal tınılar içeriyor (özellikle amber + oud kombinasyonu nedeniyle).
Kalıcılığı çok yüksek (%90 alt nota içeriği).
Silaj (yani koku yayılımı) yoğun — 1–2 fıs bile fazlasıyla yeterli olur.
Sonuç
Bu haliyle koku:
“Derin düşünceler, sıcak içe dönüş, zamansız bir sessizlik.”
Yani tam anlamıyla senin gece tarafın.
"Yüzen Yabani Otlar"
Bu ikinci karışımın çok ilginç bir karakteri var. İlk kokunun (“Clarity & Depth Intense”) aksine burada denge, sıcaklık ve zemin çok daha rafine.
Koku neredeyse bir “amber-wood symphony” gibi olmuş.
Koku Ailesi:
Amber – Odunsu – Reçineli – Hafif Oryantal
Bu, “güçlü ama içe dönük” bir kompozisyon.
Ağır değil, aksine dengeli bir sıcaklık yayar.
Bu karışımda “üst nota” yok — yani açılışta patlayan ferah koku yok.
Bu da onu düşük kontrastlı, yavaş açılan ve kalıcı bir parfüm yapıyor.
İlk fısta değil, 10–15 dakika sonra karakterini gösterir.
Duyusal İzlenim
İlk temas: Sedir ve sandal, yumuşak bir sıcaklık yayıyor — sakin, samimi, kadifemsi.
Gelişme: Amber devreye giriyor, reçineli bir tatlılık katıyor ama şekerli değil.
Kapanış: Oud ve paçuli sahneyi devralıyor — topraklı, mistik, hafif dumanlı bir son.
Bu bileşim özellikle “gece iç mekan – deri koltuk – sessizlik” atmosferi yaratır.
Klasik, olgun, zamansız.
Kokusal Karakteri (Profil Özeti)
Boyut Tanım
Zaman Akşam / gece
Cinsiyet Unisex (ama erkeksi yönü güçlü)
Enerji Sakin, kararlı
Doku Kadifemsi – reçineli – derin
Kalıcılık Çok yüksek (8–12 saat)
Silaj (yayılım) Orta düzeyde – çevresine zarifçe yayılır
Kullanılan ve Yakın Etkili Notalar
Amber: Sıcaklık ve güven.
Sedir: Topraklanma, güç, istikrar.
Sandal Ağacı: Yatıştırıcı, afrodizyak, meditatif.
Oud: Spiritüel derinlik, mistik güç.
Paçuli: Afrodizyak, dünyevi ve duyusal yoğunluk.
Parfümör Yorumu
Bu formül “Amber & Wood Harmony” denebilecek bir denge parfümü.
Oud’un dramatik yoğunluğu burada sedir ve sandal tarafından zarifçe yumuşatılmış.
Paçuli’nin topraklılığı sayesinde sıcaklık karaktere dönüşmüş.
Amber her şeyi birbirine bağlayan reçine gibi çalışıyor.
Bu koku “ben buradayım” diye bağırmaz;
ama ortamda birkaç dakika sonra hatırlanan, etkileyici bir sessizlik bırakır.
Yani karizması düşük frekansta çalışan bir koku — tıpkı sessiz ama derin bir insan gibi.
Sonuç
“Bu koku, gücünü sessizlikten alanların parfümü.
Sedir ve sandal, amber’in sıcaklığına yaslanır;
oud ve paçuli, kokunun omurgasını inşa eder.
Gösterişsiz, kalıcı, karakterli.”
Hazır aldığım parfüm ve sinestezik renk haritası
Zihinsel taraf: Denge ve derinlik → sedir, paçuli, amber
Sanatsal taraf: İçsel mistisizm → oud ve safran
Profesyonel duruş: Güç ama gösterişsiz → misk ve amber
Duyusal ama asla tatlı değil, otoriter ama soğuk değil.







Hiç yorum yok:
Yorum Gönder