Bir adam veya bir kadın olabilir, para olabilir, şöhret olabilir, makam olabilir, insanın kendisi bile olabilir. Bu da mı olurmuş? dediğimiz ne varsa olabilir.
O yüzden 'yaşam tarzı' dediğimiz şey, neyi seveceğimizi, kimin dilencisi olacağımızı tercih etmekten başka bir şey değildir.
Farkettiysen tam da burada, 'özgürlük' kavramı, palavranın bizzat kendisine dönüşür.
özgürlük mevzuna da aşk meselesinde olduğu gibi şüphe ile bakıyorum, nedir var mıdır yok mudur vs..sorularım çok..
YanıtlaSilama özgürlüğü en güzel kaybetme şekli bahsettiğiniz boyutu olsa gerek..zaten kaybedilecekse bu masada olması memnuniyetle..
sevmek nasip bence...neyi seveceğiniz kadar nasıl seveceğiniz de biraz sizin" tarzınız" ile ilgili sanırım :)
dilenci olmak meselesinde haklı olduğunuzu ispat ediyor yazılarınızı sevdiğimiz için devamını istediğimizi şuracığa not düşüyorum: :)
Çok naziksiniz efendim. Teşekkürler ediyorum. (Çoğul, bir'den fazla).
SilTarz meselesine gelince; insagram'da görmüştüm, bir yazar yaklaşık şöyle şeyler söylüyordu:
Mesele hikaye anlatmak değildir. Sokakta, evde, işte her yerde hikayeler vardır. İstemediğiniz kadar hikaye vardır. Mesele sizin bunu nasıl bir üslupla anlattığınızdır.
Naçizane ben de sizin tarzınızı beğeniyor ve keyifle okuyorum. Değer katıyorsunuz.
Tekrar teşekkür ederim.